HIZLI OKUMA TEKNİKLERİ

İş yaşamınızda ya da okul hayatınızda bir belki bir yetişkin belki de bir öğrencisiniz ama ortak olan ilerlemek istiyoruz ilerlemek için ise şüphesi okumak anahtar peki hızlı okuma teknikleri konusunda kendinizi bilgi ve beceri sahip yaptınız mı ?
Şimdi ki okuma tekniğiniz size iyi hizmet ediyor mu ? Hızlı okuma tekniklerini öğrendim diyorsanız, hızlı okuma tekniğinizin son kullanma tarihi kaç ? Hızlı okumaya dair ön yargılarımız ve inançlarımız tekniklerdeki başarınızı etkiler. Çünkü ön yargılarınız sizi yeni değişimlere kapalı tutarken, konfor alanınızdan çıkmanıza engel olabilir, örneğin çoğu kişide var olan  temel önyargı şudur, “hızlı okuyunca anlayamıyorum” aslında bu ifadenin ben klavyede on parmak ile yazmayı denedim ama yazamıyorum demekten hiçbir farkı yoktur. Çünkü iki parmak da bildiği teknik ile kişi on parmak yazmaya çalışmıştır. Hızlı okuma teknikleri de böyledir, insanlar mevcut okuma teknikleri ile hızlı okumaya çalışıyorlar ama yaptıkları bir hızlı okuma tekniği değil, sonrada negatif önyargılar oluşmaya başlıyor.

Okuma becerisi hızlı okuma teknikleri ile nasıl arttırılır ?

Hızlı okuma tekniği, gözün ve beynin uyumlu bir şekilde koordinasyonunu sağlar. Gözün kelimeleri iletme becerisi geliştirebilir yani gözümüz daha hızlı sıçrayabilir ve beynimize daha fazla kelime gönderebilir. Beynimizin halihazırda kelimeleri işleme kapasitesi dakikada 1000 kelimelidir, ancak siz böyle bir yapıya, dakika 200 kelime gönderirseniz, bu gücü tam verimli kullanamazsınız, işte hızlı okuma teknikleri ile gözümüz beynimizin işleyebilmesi için daha fazla kelime göndermektedir.

Hızlı Okuma Teknikleri de İki Ekol Vardır, Klasik Yaklaşım Ve Modern Yaklaşım

Klasik yaklaşım

Hızlı okuma tekniklerinin yetersiz ellerde sönüp gittiğini, doğru uygulamalarda ise olumlu sonuçlar verdiğini biliyoruz. Hızlı okumanın temelinde sadece mekanik çalışmalar olursa, yani işin zihin boyutu ihmal edildiğinde  genelde şu sorunla karşılaşılaşılıyor, “ders çalışırken hızlı okuyamıyorum” “ sınavlarda hızlı okuyamadım”  “hızlı okuma tekniği bende işe yaramadı” dolayısıyla hızlı okuma tekniklerinde beyin odaklı, nörolojik, psikolojik, fizyolojik, stratejik bilinçaltı temelli ilave teknik çalışmalara yer verilmesi yeni bir model ile yapılandırılması gerekiyordu. İşte Erdem Taşkınsu’nun geliştirdiği beyin odaklı hızlı okuma böyle gelişti.

Hızlı Okuma Tekniklerinde Gözün Ve Beynin Rolü : Gözümüzle mi okuyoruz beynimizle mi okuyoruz ?

Göz Görme işleminin bir  fonksiyonu olduğu düşünüldüğünden okumanın da bir göz yoğun bir faaliyet olduğu sanılır, halbuki görme beyin de gerçekleşir, gözümüz sadece bir araçtır, elleriyle gören ressamın hikayesi bu durumun canlı bir kanıtıdır, elleriyle gören ressamı merak ediyorsanız ilgili linkin üzerinden videoyu izleyebilirsiniz, dolayısıyla hızlı okuma tekniklerinde de anlama ve hatırlama merkezli bir sonuç için beyinle etkin algılamanın gerçekleşmesi gerekir. Hızlı okuma tekniklerinde aşırıya kaçan, 300- 400 sayfalık bir kitabı 15-20 dakika da bitirmeyi vaat eden yaklaşımları etik bulmuyoruz, bunun ilgili  5 dakika da 300 sayfalık bir kitabı nasıl okuyacağınız anlatan tekniği linkin üzerine gelerek öğrenebilirsiniz.

Hızlı okuma tekniğini öğrenince her şeyi aynı hızda okuyup anlayabilecek miyim ?

Konu ile ilgili bilgi seviyenize göre değişir, ancak bilimsel ve akılcı bir formda düşünecek olursak, size bunu söyleyen her şeyi 5-6 kat daha hızlı okuyacaksın diyorsa, meseleye sadece ticari baktığını söyleyebiliriz, örneğin siz gündelik kavramların olduğu bir yazıyı hızlı bir biçimde okuyabilirsiniz, ancak diyelim ki atom fiziği ile ilgili hiçbir bilgi alt yapınız yok ise, böyle bir yazıda henüz hızlı okumaya geçemeyebilirsiniz.

Hızlı okuma tekniklerini öğrenince tüm paragraf sorularını yapabilir miyim ?

Hızlı okuma size sınavda soruları erken bitirebilmeniz için katalizör etki yapar, tabi de sınava hazırlanmış, soru çözme pratiğiniz yeterli ise ancak yavaş okuyorsanız, okumanızı hızlandırarak paragraf sorusunu anlayabilir ve yapabilirsiniz bu süreçte de bazı anlam karmaşası yaşanmaktadır, eğer ki sınav anına kadar yeteri düzeyde soru çözmediyseniz, soru kalıplarını tanımıyorsanız, ve soruda bahsi geçen bilgiler hafızanızda yok ise hızlı okumadan sihir beklemek büyük hatadır, daha önceki seminerlerimizde buna benzer durumlar yaşamıştık, sınavda çoğu öğrenci 20 30 dakika süre arttırmayı başardı ama bazı öğrencilerde soru çözme pratiği yeteri kadar yapmadıkları için soruları çözemediler sonuç olarak

“Soruyu hızlı okuma ile  anlama başkadır, soruyu çözebilmek başkadır.”

Sorularınız anlamak için hızlı okumak yeterlidir ancak çözebilmek için de bu yetiniz ile çok soru çözmeniz gerekir. Bu konuda detay ve stratejileri hızlı okuma seminer programlarımızda detaylı olarak işliyoruz.

Comments are closed.